Kişisel Gelişim Archive
Osman Aysu Ask Oyunu “Gerilim ve macera romanlarının büyük ustası sizi yine entrikalı bir ask ortamındabeyecanın zirvesine çıkaracak”Genç iş adamının babasının ölümü bir anda hayatının büyük ölçüde değişmesine ve içindençıkılmaz bir girdaba kapılmasına neden olacaktır. Bunca yıllık yargıları bir anda değişecek, ahlakve değer ölçüleri zedelenecek, hayatını bundan sonrası için ne denli sağlıklı ve isabetli
Osman Aysu Kartopu Neslihan fazla düşünmedi . Şayet aşağıya çakılırlarsa birlikte öleceklerdi. Feridun onu bir kere daha kollarının arasına çekerek sımsıkı sarıldı. Genç kadın bu sıcak temasla yaşam arzusunu bir kere daha içinde hissetti. Ölmemesi gerektiğini, mutluluğa tam kavuşacağı sırada böyle bir imkansızlığı aşmasının şart olduğuna inandı. Ayrıca Feridun onu sıkışıp kaldıkları labirentten çekip
VICTOR HUGO Deniz İşçileri Ta eski çağlardan, insanoğlunun kaosun yabanıl uğultusunu vurgulaya vurgulaya sesini yükselttiği,çığlıklarını, hâlâ tufanın balçığına bulanmış yeryüzünün üzerinden geçen esintilere, ilk ateşinparıltılarına kattığı o oluşumun bulanık şafağından gelen efsanevi bir destan; bir mitoloji masalı:Đşte bu nedenle, pek çoğumuzun çocukluğunda okuyup da bir daha yeniden ele almadığı bu kitapyazarı ve yazıldığı tarih
Utopya Thomas More On altıncı yüzyılda tüm Avrupa’yı etkileyen Rönesans, Hümanizm ve Reformasyon, Batı dünyasının ilk sosyalisti Sir Thomas More’un kişiliğini de yoğurdu. İç içe örülü olan bu üç akımı birbirinden ayırmanın yolu olmadığı gibi, bunları More’un kişiliğinden ayırmanın da yolu yoktur. Thomas More, Rönesans’tan ve Hümanizm’den yanaydı; Reformasyon’a, yani dinsel reforma karşı çıkışı ise,
Istanbul Hatiralar ve Sehir Orhan Pamuk “Ruhumdaki bu kırılmayı hissediyor, yaklaşan yalnızlığımdan telaşa kapılıyor, içine düşmekte olduğum karanlığın bir hayat tarzı olmasından korkarak herkes gibi olmaya karar veriyordum: On yedi-on sekiz yaşlarımda bir dönem herkesi güldüren, her fırsatta şaka yapan, herkesle arkadaşça, hatta serserice iyi geçinen bir cemaat adamı gibi gözükmeyi başardım… Herkesin kafayı
Osman Aysu Bir Ask Masali Sekreterim kapıyı tıkırdatarak başını aralıktan içeriye uzattı. Her zaman neşe saçan gözlerinde garip bir ifade vardı. “Sizinle görüşmek isteyen biri var, efendim” diye fısıldadı. Saat altıya geliyordu ve randevum olduğunu da sanmıyordum. Alışkanlıkla masamın üstündeki ajandaya bir göz attım. Saat 18’i gösteren kolonda kayıt yoktu. Suratım asıldı, duruşmalarla dolu
Omer Seyfettin Asilzadeler Ömer Seyfettin beşinci dizisinin kitabı olan “Asilzadeler” içinde, üç roman denemesi ve bir hikâye bulunmaktadır. Asilzadeler, bazı yazarlar tarafından roman veya roman denemesi veya uzun hikâye olarak değerlendirilmiştir.. Asilzadeler döneminde , II. Meşrutiyet dönemi sonrası fikîr ve siyasi yönelişlerde yaşanan olumsuzlukları göstermek amacıyla yazarın çizdiği şarlatan tipi tasvir edilir. Efruz Bey, yazar tarafından “fantezi roman” olarak
Ömer Seyfettin Kasagi Ahır işlerinde yalnız tımarı beceremiyordum. O kadar küçüktüm ki, atın karnına bile ulaşamı-yordum. Oysa en eğlenceli şey atın tımarıydı. Bu iş Tosun’unda hoşuna gidiyordu. Zaman zaman kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. At, tımar biteceğe yakın huysuzlanırdı. O zaman Dadaruh: “Höyt!” diye sağrısına tokat indirir, sonra öteki atları tımara
Oğuz Atay Korkuyu Beklerken Oğuz Atay’m yapıtı deyince, ayrı ayn romanları, öykülerive oyunlarından önce kişileri canlanıyor gözümünönünde. Tutunamayanlar’ın. Selim Işık’mdan OyunlarlaYaşayanlar’m Coşkun Ermiş’ine dek… Negatif kişiler topluluğu:kendi sorunlarını çözememiş ve topluma kendinikabul ettirememiş aydınlar, toplumun acımasızca dışladığı lümpenler, çaresizlik içinde intihara cinayete sürüklenenler,delirmenin sınırlarında dolaşanlar. Alışılanın tersinemarjinal insanlardır bunlar, olumsuz kahramanlardır.Elbette bu kişiler kahramanı oldukları
Oğuz Atay Günlük Oğuz Atay’ ın edebiyatla ilgili herkes için sürekli merak konusu olmuş günlüğü ilk kez bütünüyle yayınlanıyor. Atay’ ın günlüğü , özgün ve yeni bir stile sahip bir yazarın ‘anıları’ kimliğinde değil. Daha çok, başlıbaşına ayrı bir eser gibi değerlendirilebilir. 1934 yılında İnebolu ‘ da doğan Oğuz Atay , Ankara Maarif Koleji’ ni